5 Şubat 2009 Perşembe

beyit

Bir gün olursan iki gözüm sen de aşka yâr

Bu macerayı ben o zaman söylerim sana

Şeyh Galip

1 Şubat 2009 Pazar

Rüya bu ya 3

Bizi tanıştırmadılar evet yalnızım
Eş dost arasında büsbütün yalnız
Aslında kararsızım dilim dolaşıyor
Gözleriniz olmasa konuşamayacaktım
Hep böyle cana yakın mı bakarsınız
Hafif koyu kestane az yeşile çalıyor

Ne kadar istiyordum tanıştıran çıkmadı
Nasıl çıksın derdimi kimse anlamıyor
Bu cüretimi bilmem bağışlar mısınız
Bir kadın düşünürdüm / balarası
Gülüşü bir çağlayan güneşle yıkanıyor
Içinize ışık sıvanır bir kere duysanız

Yıllar boyu bu kadınla yaşadım ben
Her baktığım duvarda sanki o resim
Yumuşacık kaşlar biçimli bir ağız
Yüzü birden sonbahar düşünceliyken
Hani utanmasam sizdiniz diyeceğim
Bu cüretimi bağışlar mısınız

Hapisten yeni çıktım adım ibrahim

Attila İlhan

Açık

Biz hep açık konuştuk.
Gökyüzünden maviydi sözlerimiz.
Sığ bataklarda değildik, kuşlar gibiydik,
Uçarıydık. Gözlerimizde
Şavkıyan parıltılar gibiydik.

Biz iyiye iyi, güzele güzel dedik.
Masallardan çekerdik mısraları, tülbent gibi.
Yalnız, şiirlerde yalan söylemezdik,
Umutlarımızda, hayallerimizde de yalancı değildik.

Biz buğday tarlalarında buğday,
Ağu yeşili bahçelerde ot,
Trenlerde düdük sesiydik.
Yıldızlara çobandık, değirmenlere su,
Bozkırlara bulut gölgesiydik.

Seller aktı gitti. Biz kaldık.
Bulutlar uçtu gökyüzünden.
Rüzgarlar darmadağın etti.
Ne bahçesinden hayır var, ne güzünden.
Akıl da bulutlar gibi çekip gitti.

Nerden bilirdik, çalışmaktan
Kocayacağını sevgililerin,
Yaşamanın güzelliği kadar
Hoyratlığını, bezginliğini...
Biz kaldık, koyup gitti bahar,
Her şeyi nerden bilirdik.

Cahit Külebi